Bize Vancouver Film School’la tanışmanızdan bahseder misiniz?
2008 yılından beri TRT kurumunda prodüktör kadrosunda çalışıyorum. Gönlümde yatan her zaman film çekmekti ve benim TRT’ye giriş amacım da zaten dizi film sektöründe olmaktı. Tabi VFS’de bir eğitim imkanı ortaya çıkınca hemen kabul ettim.
TRT bize yurtdışı eğitim teklifi ile geldiğinde hemen işe koyulduk ve Dünya’daki en iyi film okullarını araştırmaya başladık. Yoğun bir araştırma ve eleme sonucu listemizde 3 okul kaldı. VFS bunların en mantıklısıydı. Hem lokasyon, hem eğitim sistemi, hem de bilinirlik olarak.
En iyi film okulu olduğundan bahsediyordu herkes, tabi ki o sırada demoları izleyip yaptıkları projeleri görünce bu iş çok mantıklı geldi. Diğer okullardan kesinlikle bir sıfır öne geçmişti VFS.
VFS ve eğitim sistemi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Sabah dokuzda eğitimlere başlayıp akşam saatlerine kadar çalışıyorduk ve hafta sonlarımızı da workshoplara ayırıyorduk. Her gün ellerimiz kameralarda, ışıklarda gecemiz gündüzümüz bu şekilde geçti. Bir dönem iki ay sürüyor, bu dönemlerin sonunda bir hafta arayla diğer döneme başlıyorduk. Toplamda on iki ay Vancouver Film School’da güzel ve kaliteli bir eğitim aldık. İlk altı ay yani ilk üç dönem çok yoğundu. İlk dönem teorik haftasonları ise pratik eğitimlerimizi alıyorduk. İkinci dönemde ise setlere daha sık girmeye başladık ve bu dönemde writing for film and television departmanı ile yazdığımız kısa filmleri çekmeye başladık. Üçüncü dönem yine bu şekilde geçti, yani ilk altı ayımız çoğunlukla teorik derslerle geçip pratikle devam etti. Sonraki altı ayımız ise tamamen final projesini yapmak için hazırlıklarımız ve onun ön çekimlerinin uğraşıydı. Mentor dediğimiz sektörel eğitmenler vardı, isteyenler sektör dışından da insanlar ile çalıştı. Okulun şehir merkezinde olmasının büyük avantajlarını gördük. Her türlü imkan elimizin altındaydı.
Ben okulun teknik imkanlarını kesinlikle yeterli gördüm. İmkanları kullandık, zaten Sony ile VFS’nin anlaşması var ve kullandığımız bütün ekipmanlar Sony markaydı. Sabahtan akşama kadar kamera ve ışıklarla çalışıyorduk, bunun dışında uygun olduğumuz zamanlarda ise çok rahat bir şekilde ekipmanları alıp kendimiz pratik yapabiliyorduk. Yine final projemizde son altı ayımızda ise isteyen herkes VFS’nin imkânlarını kullanabiliyordu. Ben VFS ekipmanları dışında herhangi bir ekipman kullanmadım.
Sizce Vancouver yaşanılabilirlik açısından nasıl bir şehir?
Çok fazla internasyonel insanın yaşadığı bir yer Vancouver. Sadece öğrencileri değil göçmende çok fazla, uzak doğudan çok fazla göçmen alıyor. Vancouver’a gitmeden önce Avrupa ülkelerini gezdim, Amerika’da bulundum ama Vancouver gibi bir yer daha önce görmedim. Gerçekten muazzam, gitmeden önce zaten araştırmalarımızı yapmıştık, dünyanın en yaşanılabilir ilk üç şehrinden birisiydi. Havası, doğası,denizi, eğlencesiyle insana bu kadar kaliteli bir yaşantıyı başka bir şehir yaşatamaz bence. Bana soracak olursanız Vancouver Film School’a gitmek eğitim hayatım boyunca verdiğim en doğru karardı.