Sema Yaren Cömert - Paris

Bir kelime ile yurtdışı deneyimim için “rahatlatıcı” diyebilirim.

Paris’e gitmeden önce hayal ettiğim şeyler çok daha azdı, sadece kurstaki diğer ülkelerden arkadaşlarımla bir araya geleceğimi sanıyordum fakat bir sürü Fransız’la da tanıştım. Fransız kültürünü öğrenmek istiyordum ama tahmin ettiğimden çok daha güzel bir şekilde kültürün içine girdim. Kursun daha sıkıntılı geçeceğini sanıyordum fakat hocalar her şeyde elinden geleni yaptılar.

Bir sürü Fransız’la tanıştım ve Fransız kültürünü çok iyi tattım. Gerek derste işlediğimiz genel kültür ögeleri gerek sokak bana bunu gösterdi.

Fransa’da beni en çok zorlayan şey “para” oldu, Paris çok güzel ama Avrupa’daki bir çok şehirden daha pahalı. Başımdan kötü bir deneyimde geçti kapkaççılar telefonumu çalmaya çalıştılar. Dikkat edilmesi gereken bir unsur. Her yerde polis var fakat polisin olmadığı yerde şanslarını mutlaka deniyorlar.

Burada en çok şaşırdığım şey Fransızların aslında Türk milletine ne kadar çok benzediği oldu. Çok farklı bir kültür beklerken aslında bize ne kadar çok benzediklerini gördüm. Çoğunun ırkçılık olarak adlandırdığı aslında milliyetçilikleri, yani her millette olması gereken şey. Çünkü aslında diğer milletlerden insanlara karşı da gayet olumlu ve saygılılar. Bizden en büyük farkları ise refah seviyesi yüksek olduğu için yarını düşünmeden mutlu bir şekilde yaşıyorlar. Tüm bu eğitim süreci bu yüzden çok rahatlatıcıydı.

Böyle bir eğitimi kesinlikle öneriyorum fakat bilinçli, kendi seviyesini bilen öğrencilerin tercih etmesi gereken bir şey, kendilerine katacakları istekleriyle doğru orantılı olacaktır.

Su Hanım işini ciddiye alan biri ayrıca çok yardımsever ve gayet sabırlı bir şekilde yardım etti. Her şeyi birlikte planladık bana bir çok alternatif sundu.